Bilgi Üzerine
Belgesel izlemek, keyif aldığım aktivitelerden biri. Evrene, dünyaya ve insana dair
o kadar inanılmaz olaylar yaşanıyor ki, bunları izledikçe hayret etmekten
kendimi alamıyorum. Aslına bakarsanız, keyif almanın yanı sıra beni asıl
heyecanlandıran şeyin yeni şeyler öğrenmek olduğunu keşfettim. Öğrenme merakı
ve öğrenmenin verdiği haz. İşte insanoğlunu bugüne getiren ve hep ileriye
götüren yegane arayış. Tüm hayatımızı şekillendiren bu öğrenme olgusu, aslında
bebeklikten başlayarak ölünceye kadar devam edebilir.En azından ben, etmeli
diye düşünenlerdenim. Yoksa sonuç Henry Ford’un dediği gibi olacaktır.
“İnsan, öğrenmeyi bıraktığı gün
yaşlanır.”(Henry Ford)
Hatta bizim her an aklımızda olması gereken
Hz.Muhammed’in şu hadisi durumu daha iyi açıklıyor.”İki günü bir olan zarardadır.” Her günümüzü öylesine yaşamalıyız
ki , bir önceki güne kıyasla her anlamda daha iyiye gitmiş olalım.Eğer
yerimizde sayıyorsak, aslında geriliyoruz demektir.Aynı konuya Montaigne
Denemeler adlı eserinde şöyle değiniyor:
“Eğitimin bilgi olarak alınması
yetmez.İnsanı daha iyiye doğru değiştirmesi gerekir.”Ama değiştiriyor mu?
Bu kendimize sormamız gereken soru. İleriye mi yoksa geriye mi gidiyoruz? Her
gün yeni şeyler öğrenmek için yeterince çabalıyor muyuz? Bu öğrendiklerimizi
nasıl kullanıyoruz? Bilmek, en ağır
yüküdür insanın. Bildiklerini iyiye kullanırsan ve paylaşırsan ancak hafifler
yükün. Yoksa sadece bilmek, kişinin kendisine ve çevresine fayda sağlamadığı
sürece bilmemekle birdir.Bilgi, ancak paylaşırsan çoğalır. Bir mum, diğer bir
mumu yakmakla ışığından bir şey kaybetmez.
Bu sebeple amaç,
öğrenmek olmalı , öğrendiğini uygulamak olmalı ve öğrendiğini paylaşmak olmalı.
Niyet ise bilmediğini bilmek için yolculuğa çıkmaya gönüllü olmak olmalı.
Seyfi Şerifoğlu
10.06.2019
Seyfi Şerifoğlu
10.06.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder