3 Temmuz 2014 Perşembe

Gözlemler 4: Susma Payı

Ramazan dolayısıyla iftar yapmak için dostlarla buluşup, hoş vakit geçirdiğimiz akşamın eve dönüşünde minibüs kullanmayı tercih ettim. İnmeme beş dakika kala minibüs yolcu indirmek için durakladı. Tam hareket etmek üzereyken yolcuların  ‘gelen var’ uyarısı üzerine , bir anne ve tahminen 6-7 yaşlarında gözlüklü bir kız çocuğu koşarak otobüse yetiştiler ve bindiler. Binmeleriyle birlikte küçük kız çocuğu korkmuş ve aşırı endişeli bir ses tonuyla “Ablaaaa, anne ablaaam” diye haykırdı. Belli ki ablasının binemediğini, gecenin karanlığında kaybolduğunu sanarak yakarışta bulundu. Ne yazık ki, o masum haykırış annenin “Suuus, sussana ne bağırıyorsun!” diye çocuğu hırpalayıp, bağırmasıyla son buldu.


Acaba sadece ablası için endişelenmiş bir çocuğun haykırışı mıydı son bulan? Yoksa baktığımızda etrafımızı hayaller, başarılar, sevinçler, merak edilenler, konuşmalar, heyecanlarda böyle son bulmuyor mu? Çocukların hayalleri böyle susturulmuyor mu? Çocuklar böyle kendi dünyalarına terk edilmiyor mu?  O susma payı için çocuktan kim bilir neler çalınıyor. Ne dersiniz? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder