Hiç şüphe yok ki, bu hayatta biz erkekleri hem en mutlu, hem
de en mutsuz hissettirebilecek tek bir varlık vardır o da kadınlar. Bunun
ötesinde bize mutlu ve mutsuz hissettirmekten başka bin bir çeşit duyguyu
tattıranlar da onlardır.
Bizzat ben,
kadınların bizden güçlü olduğuna dahi inanıyorum. Niye mi? Çünkü anne olmak,
kanaatimce bir erkeğin üstesinden gelemeyeceği ve bu yüzden kadına yüklenmiş
bir şeydir ve muhakkak çok yücedir. Fiziksel kuvvet olarak bahsetmiyorum güçlü
olmaktan tabi ki ancak öyle olsa bile , doğum sancısı acı eşiğinin çok üstünde
olduğu için buna dayanmak, dayanabilmek bile fiziksel gücün bariz göstergesi
değil midir? Bu yüzdendir annelerin çocuklarına bu denli merhametli olması ve
çocukların en güvenli hissettikleri yerin annelerinin kucakları oluşu ya da
annesi tarafından azarlanıp, dövülse dahi yine anne diye ağlamaları.
Demem o ki, biz
kadınlar olmadan pek bir işe yaramayız. Şüphesiz onlar için de biz öyle. Ama
yine de bizim için durum daha kritik gibi görünüyor. Şu olayda aslında durumu
net bir şekilde açıklıyor. Bir gün Amerikan Başkanı ve eşi bir restorana yemeğe
giderler ve restoran sahibi eskiden Obama’nın eşine aşık biridir. Başkan şaka
amaçlı eşine ,”Eğer onunla evlenseydin, restoran sahibinin eşi olacaktın şimdi
“ der ve eşi şöyle cevap verir: ”Onunla evlenseydim ,o şuan Amerikan başkanı
olurdu.” Bu yüzden her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var diye boşuna
demiyorlar. Bu ister anne, ister eş olsun. Ama ne olursa olsun kadınlar
başımızın tacı, kadınlar gözümüzün bebeği.
“Bir erkeğin yumruğu kadar serttir bazen,
Bir kadının sözleri
Biri dişlerini döker,
Biri düşlerini…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder